Meme başı akıntısı
Yücel Sokak No:6 1. Levent Nisbetiye Mahallesi 34340 Beşiktaş İstanbul

Meme Kanseri Tedavisi

Meme kanseri tedavisi planlaması kanserin tipi, evresi, hastanın genel durumu gibi faktörler değerlendirilerek yapılmalıdır. Tüm tedavi seçenekleri hasta ile mutlaka tartışılmalı ve izlenecek yol birlikte belirlenmelidir.
Meme kanseri tedavisinde lokal ve sistemik kontrolün sağlanması amacıyla 4 temel tedavi yöntemi mevcuttur;

  1. Cerrahi
  2. Radyoterapi
  3. Kemoterapi
  4. Hormonoterapi

Cerrahi

Cerrahi tedavide amaç;

  1. Memedeki tümörü tamamen çıkarmak,
  2. Koltuk altı lenf nodlarının durumunu belirlemek ve eğer yayılım mevcutsa bu lenf nodlarını çıkarmaktır.

Cerrahide çeşitli seçenekler mevcuttur.

Mastektomi: Meme dokusunun tamamına yakın kısmının çıkartıldığı ameliyat şeklidir. Sadece meme dokusu çıkartıldığında "total (basit) mastektomi", meme dokusu ile birlikte aynı taraf koltuk altı lenf nodları da çıkartıldığında "modifiye radikal mastektomi" olarak adlandırılır. Mastektomi sonrası plastik cerrahi tarafından meme rekonstrüksiyonu yapılabilir. Bu işlem mastektomi amaliyatı ile aynı seansta yapılabileceği gibi, daha sonra da uygulanabilir.


 

Meme koruyucu cerrahi: Sadece kanserli dokunun çıkartılarak memenin kalan kısmının alınmadığı ameliyat şeklidir. Kanserli dokunun, etrafında kanser içermeyen normal meme dokusu ile birlikte çıkartılmasına "lumpektomi", daha geniş normal doku ile birlikte çıkartılmasına ise "parsiyel mastektomi", "segmental mastektomi" denir. Meme koruyucu cerrahide ayrı bir kesi ile , çoğunlukla lenf sistemine kanser hücrelerinin girip girmediğini anlamak için koltukaltındaki lenf bezleri çıkarılır. Koltukaltındaki lenf bezlerinin çıkarılma işlemine "koltukaltı lenf bezi disseksiyonu" denir. Memenin alınmadığı ameliyattan sonra, memede kalmış olabilecek kanser hücrelerini yok etmek için radyoterapi eklenir.

Meme koruyucu cerrahinin en önemli avantajı vücut bütünlüğünün bozulmamasıdır. İyi bir görüntünün elde edilmesi meme ve tümör boyutu arasındaki ilişkiye bağlıdır. Meme büyük, tümör küçük ise daha iyi bir görüntü elde edilebilirken, küçük meme ve büyük tümör ile elde edilecek sonuç tatminkar olmayabilir. Bu gibi durumlarda cerrahi öncesi kemoterapi verilerek tümörün küçülmesi sağlanabilir.

Meme koruyucu cerrahi ve radyoterapi ile memenin tamamının alınması arasında hastanın sağkalımı açısından bir fark yoktur. Bunula birlikte geriye kalan meme dokusunda tümörün tekrar etme riski memenin tümünün alınmasına oranla biraz daha fazladır. Koruyucu tedavi uygulanan memede tümör tekrarlarsa önerilen tedavi mastektomidir. Tümörün lokal olarak tekrar etmesi sağkalım süresi üzerine olumsuz bir etki yapmaz.

Sentinel lenf nodu biyopsisi: Koltuk altı lenf nodu diseksiyonunun olası problemlerinden kaçınmak veya en aza indirmek için uygulanmaya başlanan bir yöntemdir. Sentinel lenf nodu biyopsisi, cerrahi sırasında sentinel lenf nodunun alınmasıdır. Sentinel lenf nodu, bir tümörün lenf akımının ilk gittiği lenf nodudur. Kanserin yayılma olasılığının en yüksek olduğu lenf nodudur. Tümörün yakınına radyoaktif madde ve/veya mavi boya enjekte edilir. Madde veya boya lenf kanallarından lenf noduna doğru akar. Radyoaktif maddeyi veya boyayı alan ilk lenf nodu çıkartılır. Patolog dokuyu mikroskopla inceler ve kanser hücreleri arar. Kanser yoksa daha fazla lenf nodunun çıkarılmasına gerek olmayabilir.

 

 

Radyoterapi

Radyoterapi, yüksek enerjili ışınlar (x ışınları gibi) kullanılarak kanser hücrelerinin öldürülmesi veya küçültülmesidir. Radyasyon vücut dışından uygulanabileceği gibi (eksternal radyoterapi), tümörün içine iğne, kateter, tel yardımıyla direk uygulanabilir (brakiterapi). Meme kanseri tedavisinde genellikle eksternal radyoterapi kullanılır. Radyoterapi, cerrahiden sonra memede, göğüs duvarında veya koltuk altı bölgesinde kalan kanser hücrelerini ortadan kaldırmak için kullanılabileceği gibi, daha az sıklıkla cerrahi öncesinde tümörün küçültülmesi için de uygulanabilir.

Kemoterapi

Kemoterapi, tümörün ilaçla tedavi edilmesi demektir. Cerrahi ve ışın tedavisi ile birlikte tümör tedavisinin çok önemli bir parçasıdır. Kemoterapi ile tümör hücreleri öldürülür veya tümörün büyümesi durdurulmaya çalışılır. Bu şekilde tümörün büyümesi durur, tümör küçülür veya tamamen yol olur. Kemoterapi ilaçları kan dolaşımına girerek tüm vücuda dağılırlar, böylece uzak organlara yayılan kanserlerin tedavisini de sağlarlar. 
Cerrahiden sonra kemoterapi uygulanması, meme kanserinin yineleme olasılığını azaltır. Kanserin zaten meme ve koltuk altı bölgesi dışına yayıldığı veya ilk tedaviden sonra geniş çapta yayıldığı hastalarda da kemoterapi esas tedavi olarak kullanılabilir. 
Kemoterapi, cerrahiden önce de tümörün küçülmesini ve böylece daha kolay çıkarılmasını sağlar. Bu yaklaşım ayrıca, doktorların tümörün ilaçlara nasıl yanıt verdiğini anlamalarına olanak verir. Tümörde küçülme olmuyorsa farklı ilaçlar kullanılabilir.

Hormonoterapi

Hormonoterapi, hormonların salınımını veya etkilerini engelleyerek kanser hücrelerinin büyümelerini durdurmaya yönelik tedavi şeklidir. Hormonlar vücudumuzda üretilen ve etki edecekleri organa kan yoluyla ulaşan maddelerdir. Bazı hormonlar belirli kanserlerin gelişiminde ve büyümesinde rol oynamaktadır. Meme kanseri hücrelerinin bir kısmı östrojen ve progesterona duyarlı hormon reseptörleri (algılayıcıları) içermektedir. Bu reseptörleri içeren kanser hücrelerine östrojen reseptörü pozitif (ER +) veya progesteron reseptörü pozitif (PR +) denir. ER + ya da PR + meme kanseri hücreleri büyümek için östrojene ihtiyaç duyarlar. Kanser hücrelerinde bu reseptörleri taşıyan kadınların, reseptörlere bağlanarak hormonların etkilerini bloke eden ajanlardan fayda görecekleri gösterilmiştir.