Meme başı akıntısı
Yücel Sokak No:6 1. Levent Nisbetiye Mahallesi 34340 Beşiktaş İstanbul

Normal Meme Yapısı

Meme kanserini anlamak için normal meme yapısı hakkında temel bazı bilgilere sahip olmak gerekir. Bayanlarda meme dokusu lobüller (süt bezleri), duktuslar (üretilen sütü meme ucuna taşıyan kanallar ve bunların arasında yer alan kas ve destek dokuları, yağ, sinirler, kan ve lenf damarlarından oluşur.


 

Süt bezleri bir araya gelerek lobülleri oluşturur. Lobüller bir araya gelerek lob adı verilen gruplarda toplanırlar. Her memede 15-20 adet lob denilen bölüm vardır. Biçim olarak her bir lob bir üzüm salkımına benzetilebilir. Lob, lobül ve süt kesecikleri ince süt kanalları ile birbirine bağlanmaktadır. Bu kanallar meme başına doğru birleşerek gelirler ve memenin tam ortasında areola denilen koyu renkli bölgede meme başına açılırlar.

Memeler yaşam boyunca insan vücudunda en fazla değişime uğrayan organlardan biridir. İlk adetten bir ile iki yıl kadar önce kadınlık hormonları olan östrojen ve progesteronun etkisi ile memeler büyümeye başlar. Menapoz dönemine kadar memeler adet dönemleri ile paralellik gösteren ve kadınlık hormonlarının kandaki düzeylerinden etkilenerek aylık değişimler geçirirler. Hamileliğe hazırlanıyormuş gibi her ay süt bezleri aktif hale geçerler ve meme dokusu  şişer, hormon değerlerinin normale dönmesi ile süt bezleri yeniden aktif olmayan hale dönerler.

Lenfatik Sistem

Lenfatik sistem, meme kanserinin yayılma yollarından biridir. Bazı bölümlerden oluşur.
Lenf nodları bağışıklık sistemi hücrelerinin (enfeksiyonla mücadele eden hücreler) toplandığı küçük fasülye şeklinde yapılardır. Bunlar lenf damarları ile birbirleriyle bağlantılıdırlar. Lenf damarları kan taşıyan damarlara benzerler. Ancak bunlar kan yerine lenf sıvısını taşırlar. Lenf sıvısı; doku sıvısı ve artık maddeler dışında bağışıklık sistemi hücrelerini içerir. Meme kanseri hücreleri lenf damarlarına girerek lenf nodlarına ulaşır ve burada büyümeye başlayabilirler.

Memedeki lenf damarlarının çoğu koltuk altı (aksiller) lenf nodlarıyla bağlantılıdır. Bazıları ise göğüs kafesi içindeki lenf nodları (internal mamarian nodları) ve köprücük kemiğinin üstü ve altındaki lenf nodlarıyla (subraklavikuler ve infraklavikuler lenf nodları) bağlantılıdır.

Lenf nodlarına meme kanseri hücrelerinin yayılıp yayılmadığının saptanması önemlidir. Lenf nodlarına kanserin yayılması kan yoluyla uzak organlara yayılım (metastaz) riskini arttırmaktadır. Uzak organlara yayılma riski, kanser yayılmış lenf nodu sayısının artmasıyla yükselmektedir. Bununla beraber lenf noduna yayılım olan her hastada uzak organ yayılımı görülmeyebilir. Aynı şekilde lenf noduna yayılım olmayan hastaların bazılarında ileride uzak organlarda metastaz görülebilir.